Sera Kadıgil: “İstediğin kadar inat et, istediğin kötülüğü yap, istediğin yalanı söyle, bu ülke senin kirli ellerinde…
Türkiye Personel Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayla ilgili olarak, “Halkımız yine en tatlı sözleri söyledi, ‘aptalca çabalar sonuç verir’. Ne yaparsanız yapın, hayallerini çalmaya çalıştığınız bu ülkenin güzel insanları sizi, canavar sisteminizi ve reisinizi lanetlediler, “Ülkenin en iyi insanları birbirlerinin elini bırakmayacak” dedi. .
2023 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin maddelerinin TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri sürüyor. Teklifin 14’üncü maddesine ilişkin konuşan TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, şunları söyledi:
“İNANILMAZ BİR ÇILGINLIĞIN KISA BİR TARİHİNİ ANLATACAĞIM”
“Büyük bir aptallığın kısa tarihini anlatacağım. Bu, bir halkın öngörüsünü hile, hurdalık ve zorbalıkla yok edebilirsem, onların da başaracağını düşünenlerin kadim öyküsüdür. “Bazen hala satın alamadıkları bir gazeteci oyunlarını bozuyor, bazen eski bir işbirlikçi, bazen halk karşılarına çıkıyor, bazen 15 yaşında bir çocuk, çoğu kadın. Buna rağmen her fırsatta şansını deniyor, aynı şeyleri tekrar tekrar yapıyor ve farklı sonuçlar bekliyor.” Bu aptallık” diyor Einstein. Ama maalesef bu iktidar aynı yöntemleri tekrar tekrar deneyerek herkesi korkutabileceğini sanmaya devam ediyor.
Mesela 70 yaşındaki Mücella ablayı hapse atsam kahkahasını gülüşünü çalacağımı düşünmek aptallık değil mi? Can Atalay’ı esir alırsam kasten ölüme gönderdiğim madencilerin avukatsız kalacağını düşünerek, Selçuk Kozağaçlı’yı bin yıllık tutsakla ehlileştirebileceklerini umarak. Padişah, grevinizi yasakladım diye ferman çıkardı diye Bekaert çalışanlarının size boyun eğeceğini düşünmek aptalca. 924 Cumartesi gününden beri hiçbir iktidarın altından kalkamadığı Cumartesi Anneleri’ni 2 tomas 3 dava ile susturacağımızı, adliye önünü kapatsak Emine Şenyaşar, Mısra diye düşünmek ahmaklıktır. Öz, Gülsüm Elvan davalarından vazgeçecek. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarsak hanımların dizlerinin kırılacağını, erkeklere sözlerinden dönmeyeceklerini, katledilen kardeşlerinin hesabını sormayacaklarını düşünmek, yazarsak umut etmek çok aptalca. Siyasal İslam’ın getirdiği anlayışa boyun eğeceğimizi düşünmek, LGBT pozitiflerin bir anda yok olacağını Anayasa’ya aykırı olarak görmektir.
“Bütün bu onursuzluğun mezhep ve cemaatlerle ilişkilendirilemeyeceğini iddia etmek bence çok aptalca”
Alevilerin eşit yurttaşlık talebini elektrik ve suyun parasıyla satın alabileceğimi düşünmek, kızına yalvaran bir annenin dilini bile sansürlerken bu ülkede hala Kürt sorunu olmadığına dair masallar anlatmak ahmaklıktır. 6 yaşında bir kız çocuğuna 20 yıldır sistematik tecavüze uğradığını bilen, 17 yaşındaki ablasının izini bile sürmeyen, 2 yıldır çocuk istismarcısı ile birlikte yaşayan bir Aile Bakanımız var. tacizcilerin kollarını sallayarak ortalıkta dolaşmasını izledi, ama yine de koltuğunda oturuyor ve utanmadan bizden bir alkış bekliyor. olmak oldukça aptalca. Bugün bir adliye önünde üzerinize bir tecavüzcü ziyan etmeyelim diye bir avuç sarıkla hareket edebiliyorken, böyle bir şerefsizliğin tarikat ve cemaatlerle bağdaştırılamayacağını iddia etmek bence çok saçma.
30 yıldır şiir okuduğu için yattığı 4 aylık tutsağın ekmeğini amiriniz yerken İmamoğlu’nu hapse attırmaya çalışmak, İstanbul seçimlerini “hiçbir şey olmasa da bir şey oldu” diye iptal edip, bu vesileyle 800.000 oy aldınız. Çok aptalca değil mi? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı saray mahkemesiyle diskalifiye edeceğimi düşünüp, sonra bu insanların oturup bizi çitlemelerini ve izin vermelerini beklemek bence çok aptalca.
“BU ÜLKENİN İYİ İNSANLARI, TARİHİN ATIKLARINA SARAY REJİMİ İNŞA ETMEDEN BİRBİRİMİZİN ELİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
Biz çok söz söyledik ama yine en güzel sözü bizimkiler söyledi, ‘aptalca uğraşlar, iş çıkıyor’. Ne yaparsanız yapın hayallerini çalmaya çalıştığınız bu ülkenin güzel insanları sizi, ucube sisteminizi ve reisinizi lanetlemiştir. Bu nedenle istediğiniz kadar inat edin, istediğinizi yapın, istediğinizi söyleyin, bu ülkeyi sizin kirli ellerinize bırakmayacağız. Saray rejimini tarihin çöplüğüne gömene kadar, bu ülkenin en iyi insanları, vicdan sahibi dürüst insanları, birbirimizin elini bırakmayacağız.”